dünya barış gününde birleşmiş milletleri protesto ettik

Memur-Sen Konfederasyonu ve Hak-İş, 1 Eylül Dünya Barış Gününde; Suriye ve Mısır’da yaşanan olaylara sessiz kalan Birleşmiş Milletleri (BM) protesto etti.

Birleşmiş Milletler Türkiye temsilciliği önüne siyah çelenk koyan Memur-Sen ve Hak-İş yöneticileri; yaşama hakkı adı altında bir balinanın yaşam hakkına bile önem veren BM’nin yaşanan kıyımlara sessiz kalmasını kınadı.

Ortak basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Toç-Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya, geçen hafta Sıhhiye Meydanı’nda yüz binlerle buluştuklarını hatırlatarak, yaşanan katliama dikkat çektiklerini belirtti.

Diktatörlerin ve destekçilerinin Ortadoğu’da kan akıtmaya, gözyaşı dökmeye devam ettiğini söyleyen Kaya, “Zalim Esed’in kimyasal silah kullığı katliamlarda binlerce insan hayatını kaybetti, yüz binlerce insan yerinden yurdundan ayrılmak zorunda kaldı. Mısır’da uzun yıllar süren diktatöryanın ardından seçimle işbaşına gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi aşağılık bir darbeyle görevden uzaklaştırıldı.” diye konuştu.

AB ve Amerika’nın demokrasi, insan hakları ve darbeler konusunda iki yüzlülüğünü bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Kaya “Suriye’de ve Mısır’da yaşanan insan kıyımları karşısında Avrupa ve Amerika halkının, sessiz kalan Avrupalı ve Amerikalı liderleri hayretle izlediğini düşünüyorum. Çıkarları nedeniyle darbeye “darbe” diyemeyen Avrupa ve Amerika, telaşla “seçimsiz demokrasi” kavramını türetti. Fakat bilmeliler ki tarih onları ‘demokrasinin yüz karaları’ olarak not etti. Alınlarındaki bu kara lekeden bir ömür boyu kurtulamazlar. Onlar olsa olsa ahlaksız ve çifte startlı demokrasinin mucitleri olabilirler” şeklinde konuştu.

BM’nin görevinin kan dökülmesini engellemek olduğunu belirterek, “Diktatörler, zalimler zulüm ederek görevlerini yapıyor, BM neden görevini yapmıyor”  diyen Kaya konuşmasına şöyle devam etti: Bu coğrafyalarda yaşanan günlük katliamların onda biri bir yılda tek bir Avrupa ülkesinde ya da Amerika’da yaşansa BM suskunluğunu yine koruyacak mıydı? Yine bir köşede oturup ‘ölü sayıcılığı’ yapacak mıydı? Asla! Peki bu suskunluk neden? Çünkü BM, ‘kirleşmiş milletler’ olmuştur. BM’yi asli görevini yapmaya davet ediyoruz.  AB’yi sorumluluk almaya davet ediyoruz. İslam Konferansı Örgütü’nü pasif tutumunu bırakarak insiyatif kullanmaya çağırıyoruz! Derhal bu katliamlara bir son verilmeli!”

Suriye’deki vahşetin faili Beşşar Esed ile Mısır’daki katliamların sorumlusu General Abdülfettah El Sisi ve suç ortaklarının uluslararası mahkemeler nezdinde yargılanmasını tüm insanlık adına talep ettiklerini söyleyen Günay Kaya, “Arakan’da, Doğu Türkistan’da katliamlar dursun, Gazze’deki abluka son bulsun, Suriye’de Esed gitsin yerine meşru, demokratik bir yönetim gelsin, Mısır’da darbeciler elini Mısır halkının üzerinden çeksin, demokratik seçimler bir an önce yapılsın istiyoruz. Suçlular yargılansın, yaptıklarının hesabını versin istiyoruz.Tüm vicdan sahiplerini göreve çağırıyoruz. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşları görevlerini yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya’nın ortak basın açıklamasını okumasının ardından  Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay da BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'a hitaben yazılan mektubu okudu.

 

Daha sonra üzerinde "Katliamları ve Darbeleri Kınıyoruz" yazan siyah çelenk, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ve Memur-Sen Genel Başkan Vekili Günay Kaya tarafından BM binası önüne bırakıldı. Ban Ki-Moon'a yazılan mektup, BM yetkililerine teslim edildi.

 

 

BM GENEL SEKRETERİ BAN Kİ-MOON'A HİTABEN GÖNDERİLEN MEKTUBUN TAMAMI ŞÖYLE:

Sayın Ki-Moon,

 Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. MEMUR-SEN ve HAK-İŞ Konfederasyonları olarak; başta Ortadoğu'da olmak üzere bütün dünyada barış taleplerimizi Birleşmiş Milletler'e ve tüm dünyaya ilan ediyor ve barışçıl bir dünya için çağrı yapıyoruz.

Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Bir taraftan 1 Eylül’ü Barış Günü olarak kabul edip kutlarken, diğer taraftan Suriye'de, Mısır'da, Afganistan'da, Myanmar'da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Filistin’de ve dünyanın diğer bölgelerinde yaygınlaşan ve şiddetini artıran katliamlara tanıklık etmekteyiz.

HAK-İŞ ve MEMUR-SEN Konfederasyonları olarak; başta Ortadoğu'da olmak üzere bütün dünyada barış taleplerimizi Birleşmiş Milletler Teşkilatı'na ileterek, katliamları ve vahşetleri durdurması yönünde çağrı yapıyoruz.

MEMUR-SEN ve HAK-İŞ Konfederasyonları olarak; bir yan dünyaya barış, demokrasi ve insan hakları dersleri veren, öte yan çıkarları doğrultusunda, yeryüzünün farklı bölgelerinde milyonlarca sivil, masum, kadın, çocuk ve yaşlının ölmesine seyirci kalan devletleri ve uluslararası örgütleri şiddetle kınıyoruz.

Suriye’deki vahşetin faili Beşşar Esed ile Mısır’daki katliamların sorumlusu General Abdülfettah El Sisi ve suç ortaklarının uluslararası mahkemeler nezdinde yargılanmasını tüm insanlık adına talep ediyoruz.

HAK-İŞ ve MEMUR-SEN olarak; ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın barışa her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna yürekten inanıyoruz. İyi biliyoruz ki, barışın ortadan kaldırılarak savaşların yapılması, toplumun her kesimine, özellikle de çalışanlara ağır ekonomik ve sosyal bedeller ödetmektedir. Bu duruma son verilmesini istiyoruz.

 

Ne hazindir ki,  insanlık, Dünya Barış Günü'nü bu yıl da kan, göz yaşı, matem ve endişe içerisinde geçirmektedir. İnsanlık, savaşların yaşanmadığı ve tüm toplumların geleceklerine umutla baktıkları bir dünyayı konuşmak yerine “birkaç gün içinde acaba nerede savaş çıkacak?” tedirginliğini yaşamaktadır.  Devletlerin, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların görevi, savaşların yaygınlaştırılması değil barışın tesis edilmesidir.

 

MEMUR-SEN ve HAK-İŞ olarak; Dünya Barış Günü'nde tüm mazlum uluslara huzur ve güven içinde “yaşanabilecek barış dolu bir dünya” diliyoruz.

Birleşmiş Milletler, NATO, Uluslararası İnsan Hakları Kuruluşları ve diğer tüm kurum ve kuruluşlardan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde katliamların durdurulmasına yönelik fiili girişimler ve somut adımlar bekliyoruz!”

HAK-İŞ ve MEMUR-SEN olarak;  tüm ülkelerde sendikaların barışa, istikrara ve demokratikleşmeye önemli katkılar yapabileceğine inanıyoruz.

Savaş acılarının yaşanmayacağı bir dünya için tüm Sivil Toplum Örgütlerinin demokrasi, özgürlükler ve barış için mücadele etmeyi bir yaşam ilkesi olarak benimsemesi geleceğimize umutla bakmanın yolu olacaktır. “

Unutulmamalıdır ki; vahşet ve katliamlara karşı sessiz kalanlar vahşeti yapanlar kadar suçludur.

MEMUR-SEN ve HAK-İŞ olarak;   çalışma barışının sağlanmasının ülkemizde ve dünyada barışın yaygınlaşmasına önemli katkıları olacağına inanıyoruz. Demokratik endüstriyel ilişkiler sistemi içinde, emeklerinin karşılığını alabilen, insanca bir yaşam ücretine sahip, sosyal güvenceleri ve sosyal hakları bulunan, sorunları diyalogla çözme yolunu seçen çalışanların, barış içinde yeni bir dünyanın imarında önemli rol oynayacaklarının bilincindeyiz.

HAK-İŞ ve MEMUR-SEN Konfederasyonları olarak;  Dünya Barış Günü’nde başta çalışan kesimler olmak üzere ülkemiz ve dünya için barış özlemimizi bir kez daha dile getiriyor, katliamların yeryüzünden ebediyen silinmesini diliyoruz.

 Saygılarımızı sunarız.

  • PAYLAŞ :