Milletinin Dertleriyle Dertlendi, Milleti de O’nu Unutmadı

 

Milli şair, destanların şairi Mehmet Akif Ersoy, bundan 74 yıl önce aramızdan ayrıldı. Yurtdışındaki hayatına, tedavi olmak için İstanbul'a gelerek son verdi. Ancak, 27 Aralık 1936 tarihinde, İstanbul'da sessiz sedasız vefat etti. Cenazesine, Asım'ın Nesli dediği gençler sahip çıkarak Edirnekapı Mezarlığı'na defnettiler. Ancak, Mehmet Akif'in cenazesi daha sonra yol çalışmaları sebebiyle Edirnekapı Şehitliği'ne nakledildi.

 

Akif, bir şiirinde;

Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince 
Günler şu heyulayı da er geç silecektir 
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma 
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir?

 

diyordu. Kim bilecek sorusuna, gençler vefatından sonra adeta ‘biz biliriz' diyerek kendisine sahip çıkmış, aynı duygunun yıllar sonrasına taşınmasına vesile olmuştur.

 

Mehmet Akif, edebiyat hayatında önceliği milletin sesine kulak vermeden yana kullandı, sanat için edebiyat yapanlardan olmadı. Mehmet Akif Ersoy'un ilk destanı, Çanakkale Şehitleri'ne, ikinci destanı ise Bursa'nın işgali üzerine yazdığı Bülbül'dür. Üçüncü olarak da İstiklâl Marşı'nı yazan Ersoy, milli marşımızı Safahat'a almayarak, bu şiiri milletine armağan ettiğini ifade etmiştir.



Vefatının üzerinden bugün 74 yıl geçmiş olmasına karşın, aynı heyecan ve duyguyla anılması de milletin, şairine karşı vefası olarak görülmeli.

 

Buradan Mehmet Akif Ersoy'u tekrar rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, eserleri ve emanetlerinin yüzyıllar ötesine taşınacağına olan inancımızı belirtiyoruz. Ruhun şad, mekânın cennet olsun.

 

  • PAYLAŞ :