Profesyonel Yöneticiliğe Amatör Başlangıç

 

Sağlıkta dönüşümün son adımı olan Kamu Hastaneler Birliği'nde, sözleşmeli personele ek ödeme yapılmasına dair yönerge 20 Kasım 2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. "Sağlıkta profesyonel yönetim" sloganıyla çıkılan yolda gelinen nokta sağlıkta profesyonel ayrım, profesyonel hüsran olmuştur.


Yönerge incelendiğinde aynı işi yapan personel arasında ayrıma gidilerek bazı personelin öz evlat, bazı personelin üvey evlat olarak konumlandırıldığı görülmektedir. Eşit işe eşit ücret anlayışı terk edilip, eşit ünvana eşit ücret anlayışıyla Orta Çağ'da kalmış sınıf ayrımı yeniden gündeme getirilmiştir.


Örneklendirecek olursak; Profesör veya Doçent ünvanlı bir genel sekreter şayet hekim olursa 10.812 TL ek ödeme alırken, hekim olmayan profesör ya da Doçent 3.089 TL ek ödeme alacaktır. Genel Sekreterlik makamı teşhis yada tedavi makamı değil, evrensel ve global anlamda profesyonelce icra edilmesi gereken yönetim birimi ve makamıdır. Dünyanın en iyi üniversitelerinde, sağlık tesisleri yönetimi, hastane yönetimi üzerine çalışmalar yaparak doçent ya da profesör olan bir kişi, bilgilerini ve tecrübelerini en iyi uygulayabileceği makama, genel sekreterliğe geliyor, genel sekreter oluyor, aldığı ek ödeme, tüm teknik donanımına rağmen, aynı işi yapan eşdeğer ünvanlı bir hekimin aldığı ek ödemenin üçte biri bile değil. Diğer tüm sözleşmeli yöneticiler için de geçerli olan bu çarpık yaklaşım, kabul edilebilir hiçbir değer yargısı ve anlayış ile açıklanamaz.


Sağlık-Sen olarak tepkimiz; aynı görev ve sorumluluğa getirilen kişilerin, eşit ek ödeme alamamasınadır. Yönetimde profesyonellik isteniyorsa meslek kökeni ne olursa olsun, özellikle genel sekreterlik, başkanlıklar ve hastane yöneticiliği makamları, işi en iyi yapacak olana, ehline teslim edilmeli, görev verilen yöneticilere de hakkı hiçbir ayrıma gidilmeden teslim edilmelidir.


Diğer bir husus da şudur: Sağlık Bakanlığı her platformda sağlık hizmetlerinin yeni dönemde ‘'sürdürülebilir bir finansal yönetim, hasta ve çalışan memnuniyeti üzerine inşa edileceğini'' bildirmiştir. Ancak ilgili yönergenin 8. maddesinde finansal yönetimin ve hasta memnuniyetinin takibini yapacak olan müdürlerin katsayılarına bakıldığında ve ek ödemeleri hesaplandığında ciddi kayıplarının olduğu görülmektedir. Müdürlerin iş yüklerinin artırılmasına karşın ek ödemelerinde yapılan eksiltme sonucu, müdür kadrolarında oluşturulan hüsran ve aldatılmışlık duygusuyla başarının sağlanamayacağı bir gerçektir. 663 Sayılı KHK'da eşit işe eşit ücret uygulamasının olmamasını eleştiriyorken, oradaki adaletsizliğe dikkat çekerken, şimdi Maliye Bakanlığı gerekçe gösterilerek ek ödeme katsayılarının daha da düşürülerek bu adaletsizliğin daha da derinleştirilmesini Sağlık-Sen olarak uygun bulmadığımızın bilinmesini isteriz. 


Mali disiplin hiçbir zaman emeğe karşı ücret adaletsizliğinin gerekçesi olamaz. Bunu gerekçe olarak gören zihniyeti kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz. Sağlık-Sen olarak bilinen tüm etik, hakkaniyet ve yönetim değerlerini çiğneyen bu yönergenin değiştirilmesi için Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz devam etmekle birlikte yönergenin 8. Maddesinin iptali için dava açacağımızı ilan ediyoruz.

  • PAYLAŞ :